Şubat 2020: Riskler olsa da 2020 zirvesi görülmüş olabilir

subat-2020-riskler-olsa-da-2020-zirvesi-gorulmus-olabilir-03032007

Şubat 2020: Riskler olsa da 2020 zirvesi görülmüş olabilir

TÜFE, Şubat’ta beklentilerin oldukça altında. TÜFE, Şubat’ta, aylık +%0,67 seviyesindeki konsensüs beklenti ve +%0,70 seviyesindeki bizim tahminimizden daha olumlu olarak aylık bazda %0,35 (Ocak 2020: +%1,35, Şubat 2019: +%0,16) artış gösterdi. Böylelikle, geçen ay %12,15 seviyesinde olan yıllık TÜFE %12,37’ye yükseldi. Aylık bazda gıda ve alkolsüz içeceklerden gelen yukarı yönlü etkiyi (büyük ölçüde taze meyve-sebze kaynaklı), giyim ve ayakkabı grubundaki düşüş önemli ölçüde sınırladı. Alkollü içecekler ve tütün ile ulaştırma grubundan gelen düşüş yönlü katkılar, manşette, aylık bazda beklentilerin altında gözlenen artışın diğer belirleyicileri olarak not edilebilir. Çekirdek enflasyon göstergelerinden C endeksi (Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) aylık bazda %0,18 (Ocak 2020: +%0,10) düşüşle yıllık bazda %9,97 (Ocak 2020: %10,93 ve %9,88) oldu. Yıllık çekirdek gösterge rakamlarının düşük çift hanelere yakın seviyelerde yataylaşma eğiliminde olduğu söylenebilir. Diğer taraftan, yurtiçi ÜFE ise aylık bazda %0,48 (Ocak 2020: +%1,84, Şubat 2019: +%0,09) artışla yıllık bazda %9,26 (Ocak 2020: +%8,84) oldu.

Mevcut risk ve belirsizlik unsurları sağlıklı bir öngörüde bulunmayı zorlaştırsa da yıllık TÜFE’de yıl içi zirve Şubat’ta görülmüş olabilir. Çin’de ortaya çıkan salgın hastalığın küresel ticaret ve büyüme görünümü üzerinde oluşturduğu aşağı yönlü risklerin etkisiyle yakın dönemde öne çıkan güvenli liman talebi ve Türkiye özelinde öne çıkan jeopolitik risk fiyatlaması gibi unsurların kur tarafında oynaklığı artırmış olması kısa-orta vadeli enflasyon görünümü açısından risk teşkil etmekte. Diğer taraftan, enerji fiyatlarının seyri ile yurtiçi iktisadi faaliyette gözlenen toparlanma eğiliminin hızı gibi unsurlar da yine kısa-orta vadeli enflasyon görünümü açısından yakından izlenilmesi gereken diğer başlıca unsurlar. Mevcut görünüm altında, kısa vadeye yönelik sağlıklı beklentiler oluşturabilmek çok kolay olmasa da, küresel etkiye sahip merkez bankalarının genişleyici politika önlemlerini öne çıkarabileceğine yönelik güçlenen beklentileri dikkate alarak, önümüzdeki süreçte kur kaynaklı ekstra bir baskı görülmeyeceği varsayımı altında, mevcut gerçekleşme ve eğilimlerin yıllık TÜFE rakamlarında 2020 yılı zirvesinin %12,37 ile Şubat’ta görülmüş olabileceğini işaret ettiğini söyleyebiliriz. Enflasyonun, yılın ilk yarısında düşük çift hanelerde dengelendikten sonra, yılın ikinci yarısı itibariyle tek haneli seviyelere gerileyeceği ve yılı yüksek tek haneli seviyelerde tamamlayacağı yönündeki beklentimizi koruyoruz. Mevcut risk ve belirsizliklere ek olarak enflasyon görünümü ve beklentileri, dolarizasyon eğilimi ve sermaye hareketlerini dikkate alarak; kısa vadede TCMB’nin politika faizinde aşağı yönlü manevra alanının son derece sınırlı olduğu yönündeki görüşümüzü koruyor ve politika faizinde herhangi bir değişiklik yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz.  Ancak, son enflasyon rakamlarının ardından 19 Mart’taki PPK toplantısında politika faizinde 25-50bp civarında ölçülü bir indirime gidilme olasılığının arttığını da not etmekte fayda bulunmakta.

 

Kaynak:Gedik Yatırım
Hibya Haber Ajansı